SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CUM’A BAHSİ

<< 867 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

43 - (867) وحدثني محمد بن المثنى. حدثنا عبدالوهاب بن عبدالمجيد عن جعفر بن محمد، عن أبيه عن جابر بن عبدالله ؛ قال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا خطب احمرت عيناه، وعلا صوته واشتد غضبه. حتى كأنه منذر جيش، يقول: صبحكم ومساكم. ويقول. "بعثت أنا والساعة كهاتين". ويقرن بين أصبعيها لسبابة والوسطى. ويقول: "أما بعد. فإن خير الحديث كتاب الله. وخير الهدي هدي محمد. وشر الأمور محدثاتها. وكل بدعة ضلالة". ثم يقول: " أنا أولى بكل مؤمن من نفسه  من ترك مالا فلأهله. ومن ترك دينا أو ضياعا فإلي وعلي" .

 

{43}

Bana Muhammed b. el-Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülvehhâb b. Abdilmecîd, Cafer b. Muhammed'den, o da Babasından, o da Câbir b. AbdiIIâh'dan naklen rivayet etti. Demişki :

 

«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); hutbe okudu mu gözleri kızarır; sesi yükselir, ve hiddeti artardı. Hatta bir orduyu tehdîdde bulunarak: (düşman) akşama sabah size baskın yapacak diyen (ordu kumandanı) gibi olur; ve şehâdet parmağı ile orta parmağını yan yana getirerek:

 

«Ben kıyamete şunlar (in bir birine olan yakınlığı) gibi yakın (bir zamanda) gönderildim.» der; ve şöyle devam ederdi:

 

«Bundan sonra =[Emma ba'du ](malûmunuz olsun ki) sözün en hayırlısı Allah'ın kitabıdır. Irşadların en hayırlısı da Muhammed'in irşadıdır. Umurun en kötüsü, sonradan çıkarılanlarıdır. Her bid'at dalâlettir.» der; Sonra :

 

«Ben her mü'mine kendi nefsinden ileriyim. Bir kimse (ölürken) mal bırakırsa o mal onun yakınlarına âiddir. Fakat borç veya çoluk çocuk bırakırsa bana âid ve benim üzerimedir.»  buyururlardı.

 

 

44 - (867) وحدثنا عبد بن حميد. حدثنا خالد بن مخلد. حدثني سليمان بن بلال. حدثني جعفر بن محمد عن أبيه ؛ قال: سمعت جابر بن عبدالله يقول:  كانت خطبة النبي صلى الله عليه وسلم يوم الجمعة. يحمد الله ويثني عليه .ثم يقول على إثر ذلك، وقد علا صوته. ثم ساق الحديث بمثله.

 

{44}

Bize Abd b. Humeyd rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Mahled rivayet etti. (Dediki): Bana Süleyman b. Bilâl rivayet etti. (Dedi kî) : Bana Ca'fer b. Muhammed, babasından naklen rivayet etti. Demiş ki: Câbir b. Abdülâhı :

 

«Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in cum'a günkü hutbesi şöyle idî : (evvelâ) Allaha hamdü sena eder, sonra onun ardınca sesi yükselmiş olarak konuşurdu...  diyerek yukariki  hadîs gibi  rivayet ederken  işittim.

 

 

45 - (867) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع عن سفيان، عن جعفر، عن أبيه، عن جابر ؛ قال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يخطب الناس. يحمد الله ويثني عليه بما هو أهله. ثم يقول: "من يهده الله فلا مضل له. ومن يضلل فلا هادي له. وخير الحديث كتاب الله". ثم ساق الحديث بمثل حديث الثقفي.

 

{45}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Vekî', Süfyân'dan, o da Ca'fer'den, o da babasından, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş:

 

«Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cemaate hutbe okurken. (Evvelâ) Allaha lâyık olduğu veçhile hamdü sena eyler; sonra :

 

«Bir kimseye Allah hidâyet verirse artık onu saptıracak yoktur; Allahın saptırdığına da hidâyet verecek yoktur. Sözün en hayırlısı Allanın Kitabıdır.» [Men yehdillahu.... ila ahir....] buyururdu. Bundan sonra râvî hadîsi Sakafî'nin hadisi gibi rivayet etti.

 

 

İzah için buraya tıklayın